İstanbul Bilgi Üniversitesi Deniz Hukuku Araştırma Merkezi tarafından
bugün Dolapdere kapmpüsünde gerçekleşen panelde hukuki, kentsel ve
ekolojik yönleriyle Kanal İstanbul konuşuldu.
Prof. Dr. Turgut Tarhanlı moderatörlüğünde gerçekleşen panelin birinci bölümünde, Kanal İstanbul projesinin çevre denizlere, bölgenin ekosistemine ve olası İstanbul depremine etkisi konuşuldu.
Düşünmeden yapılan müdahele altüst eder
İlk olarak sözü alan ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsünden Prof. Dr. Emin Özsoy,
Kanal projesinin yapılırsa yeni bir akıntıyla kendisini
hissettireceğini, debi değişimi yaratacağını söyleyerek, bu debi
farkının iklimsel rolünün büyük olacağını vurguladı; bölgenin su
akıntılarına ve balık çeşitliliğini de tehlikeye sokacağını belirtti.
Türk boğazları eşsiz bir hidroenerji sistemi ve ekolojik sistemleri
barındıran bir insanlık mirasıdır. Kanal İstanbul gibi fazla düşünmeden
yapılan bir müdahale tüm sistemleri altüst edebilir. Diyen Özsoy,
bilimsel ve teknik incelemelere ihtiyaç duyulması gerektiğini bir kere
daha belirtti.
Belgrad ormanıyla ağaçlandırılmış alan aynı değil
WWF-Türkiye Doğa Koruma Direktörü Dr. Sedat Kalem,
özellikle İstanbul ekosisteminin biricik yapısından bahsederek,
güzergahı tam olarak açıklanmasa da, Kanal İstanbulun geçeceği
güzergahın, tam da bu fauna olduğunu belirtti. Kalem, ekosistemin
doğallığının herhangi bir ağaçlandırma çalışmasıyla ölçülemeyeceğini
belirterek bugün bir yerde ağaçlandırma yapıldı, bu ağaçlandırılmış
alanın gerçek bir doğa ekosistemine dönüşebilmesi için belki yüzyıllar
gerekir. Bir büyüğümn söylediği gibi Eğer ağaçlandırdığın bölgeye
ağaçkakan yuva yapmamışsa orası doğal alan olmaz. Bu açıdan Belgrad
Ormanı ve alelade ağaçlandırma yapılmış bir alanı karşılaştırmak çok
farklıdır dedi.
Türkiyedeki tür çeşitliliğinin tüm Avrupa kitasından daha fazla
olduğunu hatırlatan kalem, insanların ekolojik ayak izine dikkat
etmesi gerektiğini belirterek şu anda dünyada yaşayanların ekolojik
ayak izi 1,5 dünyanın üretileceği seviyede. Biyolojik çeşitlilik
azalırken insan müdahalesi artıyor yorumunda bulundu.
İstanbulun da Karadeniz ve Akdeniz arasındaki geçiş bölgesinde
olmasından dolayı 270i endemik olmak üzere 2 bin bitki türüne ev sahibi
olduğunu söyleyen Kalem, pojenin özellikle kıyı kumulları, fundalıklar,
sulak alanlar ve ormanlar açısından tehlike teşkil ettiğini belirterek,
şu gerçeği ekledi: İstanbulda son 12 yılda kaybedilen ormanlar ulaşım
bölgelerinde bulunuyor.
Konuşmasının sonunda Çevre ihtilafları haritasını
hatırlatan Kalem, şu anda İstanbulda yaşanan sorunun tekil değil,
ülkenin her yerinde yaşanan çevre sorunlarının bir halkası olduğunu
ekledi. İstanbulun yarısını şantiye alanına dönüştürecek projenin hep
inşaat diliyle konuşulduğu, halbuki doğa açısından bakılmasını gerektiğini hatırlatan Kalem, Ya kanaldan ya da İstanbuldan olacağız, ortası yok dedi.
Kanalın Marmara çıkışında deprem 10 şiddetinde hisedilir
Peki kuş göç yolu, Belgrad Ormanı, Terkos gölü, boğaz akıntıları, balık
çeşitliliği gibi pek çok doğal sürece balta vuracak ve bölgenin
ekosistemini değiştirecek proje olası deprem riskini arttırır mı? İTÜ
Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Naci Görüre
göre evet. Güzergahı Marmara depreminin beklendiği fay hattına
yaklaşık 10-12 km uzaklıkta yapılacak Kanal İstanbul projesi, bölgeye
yeni yerleşimlerin kurulmasına neden olacak, bu da depremdeki can ve mal
kaybı riskini arttıracak dedi Görür. Yanı sıra kanalın yapılması
planlanan Küçükçekmece hattının da bölgenin en çürük zeminine sahip
olduğu, buraya yapmanın çok daha fazla maliyet getireceğini belirtti.
Görür, kendisinin yaptığı hesapla, en az hafriyat çıkacak şekliyle bu
güzergahta 355 milyon metreküp toprak ve hafriyat çıkacağını belirtti.
Yaptığımız çalışmalar sonucunda Marmaranın büyük bir depreme gebe
olduğunu görüyoruz. Deprem beklenen bir kentte canınızın istediğini
yapamazsınız. Daha fazla yapıyla riski arttırırsınız. İnsanların can
güvenliğinin olmadığı bir kentte, üstelik de ülkenin dünya kadar derdi
varken siz servetinizin büyük kısmını neden yapıldığını anlayamadığımız
bir yapıya yöneltirseniz bu doğru bir yaklaşım olmaz dedi. Deprem
modelleme senaryolarının görece en hafifinde dahi, kanal nerede
yapılırsa yapılsın Marmaraya girdiği yerin en az 10 şiddetinde
etkileneceğini söyleyerek, depremde bu yapı çok ciddi sınanacaktır
dedi.
(Yeşil Gazete)
Haber: https://yesilgazete.org/234-hak-orgutunden-ortak-aciklama-yaban-hayvanlarini-oldurme-izni-geri-alinsin/?fbclid=IwAR0n5zLrXIXXdUWUASK8p0oojfCaIOHvW_fmTze-kmn9j9ydthTSYCoHFEU